Jant Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Aplikasyon

Aracınıza jant alacağınız zaman almayı düşündüğünüz jantların, aplikasyon uygunluk tablosuna göre aracınıza uygun olup olmadığını ve doğru lastik kullanıp kullanmadığınızı kontrol etmelisiniz. Araç üreticisinin tavsiye ettiği teknik değerlerin dışına çıkmamaya dikkat etmelisiniz.
Şayet yanlış jant seçerseniz; aracınızın maksimum hız, fren mesafesi, yakıt tüketimi ve rot-balans ayarı gibi birtakım teknik değerlerini olumsuz yönde etkileyebilirsiniz. Bu yüzden yeni jant alırken, konu hakkında bilgili olan teknik servislerden yardım ve teknik destek almanız doğru bir hareket olacaktır.

jant Bakımı

Jantların temizliğinde su ve normal deterjan kullanımı yeterli ve uygun olacaktır. Sert yapıda olmayan bir sünger veya fırça ile jant üzerinde bulunmakta olan yağ ve birtakım kirler temizlenebilir. Metal veya solvent katkılı olan temizleyiciler, aşındırıcı özellikleri ile jantlarınızın kaplamasına zarar verebilir.
Jantların temizliği kadar, jantların sert cisimlerden aldıkları darbelerde önemlidir. Kaldırım kenarı gibi sert ve keskin kenarlı olan yüzeylere çarptırılmamasına özen gösterilmelidir.

Jant Onarımı

ERTRO (Uluslararası Lastik ve Jant Teknik Kurumu) standartları tavsiyesine uygun olarak, hasar görmüş olan jantların onarılamayacağı ve kullanılamayacağı unutulmamalıdır. Jant üstünde kaynak, talaş kaldırma, doğrultma, boyama, bijon yerinin, somun yuvasının ya da göbek deliğinin büyültülmesi ve eksen kaydırma işlemlerinin gerçekleştirilmesi kesinlikle uygun değildir.

Jant Kullanımı

Jantlar, üretici firmalar tarafınca, araç trafiğine izin verilmiş olan yol koşullarında ve araç firmalarının belirtmiş olduğu aks yüküne bakılarak test edilmektedir ve satışa sunulmaktadır. Yol koşullarının farklılaşmasından ve aşırı yüklemeler sebebiyle araç jantlarında sorunlar oluşabileceğini göz ardı etmemelisiniz. Patlamayan ve güçlendirilmiş yanaklı lastikler, jantların daha çok darbelere dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır.

Jant Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Birçok kişi jantları, aracın çekiciliğini artıran bir dış görünüm unsuru olarak görmektedir. Fakat jantlar, yalnızca aracın görünümünü etkilemekle kalmayıp; aracın performansını ve yol tutuşunu önemli seviyede etkilemektedir.
Otomobil teknolojisinde kısa vadede yaşanmış olan hızlı gelişmeler, aracın motor ve karoser kısımları kadar jant tasarımlarını da etkilemiştir. Jantların ağırlıkları, ölçüleri, konstrüksiyon ve dizaynında yapılmış olan değişiklikler, araçların performanslarını ve yol tutuşlarını olumlu yönde ve önemli ölçüde arttırmaktadır. Ayrıca son yıllarda yapılmakta olan araştırmalar, jantların fren sisteminin soğutulmasında da önemli bir rol üstlendiklerini ortaya koymuştur.
Jantların hazırlığı aşamasında, mümkün olduğunca dayanıklılığının arttırılması için kollu tasarımlar yapılmasına özen gösterilmektedir. Araç yol alırken; jantın rotasyonuyla sirküle edilmekte olan hava, kolların arasından fren diskine iletilmektedir ve böylelikle frenlerin daha verimli olması sağlanmaktadır.

Jantın Ölçüsü Nasıl Olmalı?

Aracınızın motor gücü, büyüklüğü ve ağırlığı; aracınıza alacağınız jant ölçülerinin belirlenmesinde temel olmaktadır. Yüksek güç üretmekte olan bir motorun, sahip olduğu gücünü yola aktarabilmesi için çekişinin iyi olması gerekmektedir. Bunu sağlamak içinde lastik yüzeyinin uygun genişlikte olması gerekmektedir. Bu yüzdende lastik ile jant genişliğinin uyumlu olması gerekmektedir.
Küçük sınıfta olan otomobiller için 12 inçten başlamakta olan jant çapı, büyük ve yüksek performanslı otomobiller için 20 inçe kadar çıkabilmektedir. Jant malzemesinin dayanıklılığı, göz önüne alınması gereken önemli bir faktördür. Bilhassa ülkemizdeki yol şartları göz önüne alındığı zaman, jantların sağlam yapıda olması daha çok önem kazanmaktadır.
Kalitesiz olan jantlar, kaliteli olan jantlara göre darbelere daha az dayanıklı durumdadır. Jantların darbelere daha az dayanıklı olması ise kimi zaman ölümcül nitelikte kazaların bile olmasına neden olabilmektedir.
Jantlar; çelik ve hafif metal alaşımlı olmak üzere 2 gruba ayrılmaktadır. Bu jant çeşitleri, motor sporlarından elde edilmekte olan tecrübeye göre geliştirilmeye devam etmektedir. Böylece daha sağlam ve uzun ömürlü olmasının sağlanması için çalışılmaktadır.
Jantlar; çelik, alüminyum, magnezyum, titanyum ve karbon fiber malzemelerinin katılımıyla farklı ağırlık ve dayanıklılıkta üretilmektedir. Duruma göre tek veya çok parçalı olarak üretilebilmektedir.

Çok Parçalı Olan Jantlar Daha Avantajlı

İki ya da üç parçadan oluşmakta olan jantlar, tek parçadan oluşanlara göre önemli bir avantaja sahiptirler. Çok parçalı olan jantlar, tek parçalılara göre daha sağlıklıdır ve tamir edilebilir özelliktedir. Herhangi bir darbe sebebiyle jantın kenar kısmı hasar görürse, yalnızca o parçanın değiştirilebilmesi mümkün olabilmektedir. Fakat tek parçadan oluşmuş olan bir jantın zarar görmesi durumunda, yenisiyle değiştirilmesi gerekmektedir. Çok parçalı olan jantın diğer bir kolaylığı ise her tipten olan otomobilde yaygın olarak kullanılabilmesidir.
Farklı ölçülerde ara parça kullanımı, jantların karosere göre daha rahat içeriye ve dışarıya doğru konumlanmasını sağlamaktadır. Böylece lastiklerin iz genişliği değiştirilebilirken aracın yere tutunma gücüde artmaktadır. Jantın göbek kısmı olarak isimlendirilen kısmı, lastiklerin öz genişliğini etkilemektedir.
Uluslararası olarak ET harfleriyle simgelenmekte olan ofset değeri, jantın dış kenarının (o çizgisi) poryaya olan uzaklığını ifade etmektedir. Jant alımı aşamasında dikkat edilmesi gereken en önemli unsur; üretici firmaların belirlemiş olduğu değerlerin dışına çıkılmamasıdır. Türkiye’de hem yerli hem de ithal olmak üzere birçok jant markası bulunmaktadır. Alınacak olan jantın mutlaka TSE standartlarına uygunluk belgesi olmasına dikkat edilmelidir.

Çelik Jantlar

Aracın düzenli yıkanması esnasında jantlarının ve tekerleklerinin de özenle yıkanıp yıkanmadığına dikkat edilmelidir. Jantların ve lastiklerin güzel yıkanmasıyla; frenlerin sürtünmesi ile oluşan kalıntılardan kirlerin ve yola dökülmüş olan tozun tekerlek üstünde tabaka haline gelmesi önlenmiş olunur. Fren kirleri zor çıkan kir türüdür. Bu yüzden tabaka haline gelmeden temizlenmesi gerekmektedir. Ayrıca pas oluşmasını önlemek amaçlı boya yüzeyinde oluşmuş olan hasarların zaman kaybetmeksizin onarılması gerekmektedir.

Alaşım özellikte olan jantların, dekoratif olan dış yüzeyinin bozulmaksızın korunması için ihtiyaç duyduğu bakımların yapılması gerekmektedir. Yola dökülmüş olan toz ve fren sürtünmesi sonucu oluşmuş olan artıkların 2 haftada bir olmak üzere özenle yıkanması tavsiye edilmektedir. Aksi halde biriken bu artıklar, jantların alaşım yüzeylerine hasar verebilmektedir. Jantların yıkanması işlemi sonrasında hafif alaşımlı jantlara yönelik olarak kullanılmakta olan asitsiz içerikli temizlik maddesi ile temizlenmelidir.
Ayrıca jantlara 3 ayda bir olmak üzere özenle parafin sürülmesi tavsiye edilmektedir. Parlatıcı cila ya da aşındırıcı başka bir solüsyon kullanılmaması gerekmektedir. Koruyucu boya tabakası olan kısma, taş çarpması veya herhangi bir cismin çarpması sonucunda bir hasar gelmişse oluşan hasarın en kısa sürede giderilmesi uygun olacaktır.